6 Mart 2013 Çarşamba

"Bleu Blanc" ya da "Mavi Beyaz"

Çin porseleninin kendine özgün figürleri ve mavi-beyazın muhteşem uyumuyla göz zevki sunan bleu blanc porselenler çok uzun yıllardır evleri süslemekte. Benim bu porselenleri keşfetmemse İstanbul'da antikacıları gezdiğim döneme denk gelir. 

Horhor, Çukurcuma gibi antikacılarda sıkça rastlayabileceğimiz bu vazolar için acımasız fiyatlar istense de -benim beğendiğim bir vazo için 7500 lira demişlerdi- daha makul olanlarını Mudo ve Paşabahçe'de bulabilirsiniz diyerek sizi görsellerle başbaşa bırakayım. 

Ha bu arada bleu blanc neyle kombinlenir derseniz bence en çok ahşaba yakışıyor, fotoğraflara bakınca hak vereceksiniz sanıyorum ki :)




















Ve yine kapanışı kendi evimden bir fotoğrafla yapayım


Sevgiler...

4 Mart 2013 Pazartesi

Fatih Camii

Hafta sonları hava güzel olduğunda yürüyüş yapmaya çalışıyoruz. Güzergahımız da ya Balat Sahil'den Eminönü oluyor ya da Çarşamba'dan Karagümrük'e bir tur atıyoruz. 

Bu hafta sonu ne zamandır fotoğraf çekmek istediğim için Çarşamba'dan gitmeye karar verdik. Hava soğuk olmasına rağmen oldukça güzeldi. 
Yalnız sanırım Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii gibi belli başlı yerler dışındaki tarihi ve görülmesi gereken mekanları sadece yabancı turistler geziyor ya da onlardan sadece yabancı turistler haberdar.

 Kariye'ye gittiğimde de aynı şeyi düşünmüştüm; "Dünyada eşi benzeri olmayan böyle bir yerde neden hiç Türk turist yok?"

Herneyse efendim gelelim muhteşem Fatih Camii'ne. Yapıldığı dönemde (1462-1470) külliye olarak inşaa edilmiş; camii ile birlikte 8 üniversite, 8 lise, 16 medrese, bir hastane, bir misafirhane, bir aşevi, kervansaray, hamam, ilkokul, kütüphane de külliyenin içinde yar alıyormuş. Zaman içinde çeşitli depremler sonucu geriye camii haricinde sadece medreseler kalmış.

Çarşamba istikametinden giderken Fatih Camii karşınıza işte böyle çıkıyor:


Bahçe kapısından camii avlusunun görünüşü:


Avlunun içi:




Ve camiinin içi:


İstanbul'a yolunuz düştüğünde Fatih Camii'ni de gezi programınıza alın derim. Hatta buralara kadar gelmişken, Malta Çarşısı'nı da gezin. Eminönü kadar ünlü olmasa da ve tabii ki o kadar büyük olmasa da şahane şarküterilere baharatçılara sahip bir yer  burası.


En taze peynirleri, kaymakları, en iyi süt ürünleri ve baharatlarını bulabileceğiniz Malta Çarşısı'nda benim favori mekanım aşağıdaki yer; hem mıhlamalarımız hem kahvaltılarımız için gerekli malzemelerin en kaliteli ve lezzetlilerini burda buluyoruz. 


Haftanın ilk postunu da yazmış bulunmaktayım, hepimiz için güzel bir hafta olsun. Sevgiler...

3 Mart 2013 Pazar

Müslüm Gürses'i kaybettik...

Ne İbrahim Tatlıses ne Ferdi Tayfur ne de Orhan Gencebay. Müziğin babası Müslüm Gürses'ti benim için. Çok direndi, çok dualar edildi ama olmadı. Huzur içinde uyu Müslüm baba...


2 Mart 2013 Cumartesi

Gelin Buketi

Geçen yaz evlenmiş biri olarak mesai harcadığım konulardan biri de gelin buketleriydi. Her zaman yaptığımı yaptım mevcut tasarımlara, düğün fotoğraflarına baktım neyi beğendiğimi anlamaya çalıştım. Anladım ki ben büyük gülleri seviyorum gelin buketinde.

Hatta etrafında minimum süslemeyle -hatta belki çiçeklerin sapları da görünerek- gerçek gibi görünen büyük güllerden oluşan buketler favorim diyebilirim. Buketimi kendi alma şansım olmadı, Kaan gitti sağolsun Eminönü'den aldı. Daha önce fotoğrafını paylaşmıştım bakınız...

Pinterest'te bakınırken şahane buketler gördüm evlenme hazırlığındaki arkadaşlar için paylaşayım istedim.

Bunlar bahar düğünü için harika olmaz mı sizce de ?



Cipso ve taze yapraklarla süslenmiş şık bir gelin buketi


Çiçekte naturel sevenler için güzel bir buket ama fotoğrafta iyi görüntü vermiyor sanki?


 Canlı renkler beyaz gelinlikle nasıl da şahane duruyor fotoğrafta bakın:



 Yukarıdakiler kadar sade buket sevmeyenler için daha süslü bir buket


 Bunlarsa en beğendiklerim: iri güllerle sade buketler





Hepsi birbirinden güzel bu buketlere bakmak benim içimi açtı, umarım evlilik hazırlığındakiler için de fikir verici olmuştur :)

Sevgiler...